Yaz ve Kış

Müncer olur umûr-i âlem elbet bir nihâyete
Sayfın şitâya meyli bahârın hazânedir

Ziya Paşa

 
Müncer olmak : Bir sonuca ulaşmak
Umûr : İşler
Sayf : Yaz
Şitâ : Kış
Hazân : Güz
 
[Âlemde göregeldiğimiz işler, hadiseler ilk anda zannettiğimiz gibi olmaz, ya da öyle devam etmez. Gide gide bir sonuca ulaşır. Yaz mevsimi kışa, ilkbahar da güz mevsimine meyillidir.]
 
Paşa’nın dört mevsim için verdiği misalin gerçi zıddı da varittir; yani ‘kış yaza meyillidir ve güz bahara’  da demek mümkündür pekâlâ ama; vermek istediği mesaj dünyanın ve lezetlerinin fânî olduğu.
 
Nitekim yaklaşık manâda olmak üzere Nef’î’nin şu beyti hemen hatıra gelir:
 
Subha dek hiç kimsenin şem’in fürûzân eylemez

Bî-vefâ dünyâ eğer ben bildiğim dünyâ ise
 
Subh : Sabah vakti
Şem’ : Mum
Fürûzân : Parlak. ışıltılı
Bî-vefâ : Vefasız
 
[Bu vefasız dünya eğer benim bildiğim dünya ise -tabiî odur- kimseyi ilânihâye sevindirmez. Mumu sabaha kadar yanmaz kimsenin.]
 
Yine Nef’î den:
‘Ayşa mağrûr olma ey gâfil ki bunda âdeme
Tâli’i yüz döndürür gâhî sitâre nâz eder

 
Ayş : Neşeli olma hali, bahtiyarlık
Âdem : İnsanoğlu
Tâli’ : Talih, baht
Gâhî : Kâh, bazen, zaman zaman
Sitâre : Yıldız (bahtı temsilen) (star, yıldız demekti değil mi?)
 
[Eline geçen imkân ve fırsat seni sevindirmesin sakın! Çünkü talihinin tersine dönüvermesi an meselesidir. Yıldızın her an naz edebilir.]
 
Şimdi de Şeyhülisl^m Yahyâ’dan:
Dehre mağrûr olma kim bir iki günde goncenin
Sîne-i sâd-çâk eder gerdûn leb-i handanını
 
Dehr : Zaman
Gerdûn : Felek
Leb : Dudak
Handân : Gülen
Sâd : Çok sayıda
Çâk : Parçalanmışlık hâli, yaralılık
 
[‘Ne oldum’ deme sakın, ‘ne olacağım’ de. Bak güle ibret al. Herkesin imrenerek baktığı gonca gülün göğsünü çok kısa süre içinde ne yapar zaman; yaprakları dökülüp dağılır, o parlaklık gider.]
 
Nükte:
 
Bir kıtlık döneminde herkes feryat-figan ederken Nasreddin Hoca merhûmu sükûnet içinde görüp sormuşlar:
 
-Hoca! Sen niye bu kadar telâşsızsın. Belânın def’i için dua bile ettiğini görmedik, neden?
-Evlat! Yazı kış takip eder, kışı yaz. Bu kıtlığın arkası bolluktur. Ben şimdi mevcut kıtlığın gitmesi için dua etsem şundan korkarım ki; buna alıştık, çok zor olsa da ama, sonraki belâ nedir, ona dayanabilecek miyiz bilmiyorum.
 
İşte rıza…
 
Veren de O, alan da O, nedir senden gidecek
Telâşını görenler can senin zannedecek