Kişinin haddini bilmesi zor. Çok sık hatırlatılmaktadır geleneğimizde.
Benim dedem, babamın babası yani ’79 da 63 yaş civarında vefat etti. (Diğer dedem sağ; ’31 li yani doksaniki yaşında. Kendisi için dua istemiştim sayfamızın müdâvimlerinden; ona da kendime de yine isterim.)
Merhum dedem islâm harfleri ile de işbu latin harfleri ile de okuma-yazma bilmezdi. Ancak ilim başka, irfân başka; çok şey bilirdi. Birgün beni karşısına aldı (-ki o zaman 6-7 yaşlarındaydım) ve sordu: “İslâmın şartı kaç?” Sular seller gibi biliyordum tabiî ve “beştir” deyip saydım başarıyla. “Aferin benim oğluma” deyip ekledi; “altıncısı ne?”. İyi biliyordum, altıncısı yoktu. Dirâyetle cevapladım soruyu, dedim ki: “Altı olan imanın şartı, islâmın şartı beş” ve her ikisini de kendinden emin bir edayla saydım. Dedemin şaşırtmacalı soru sorduğunu sanıyordum.
Dedi ki “ben de biliyorum altıncısı yok, altıncısı ne dedim sana!”
Pabuç pahalıydı. “Bilmiyorum” dedim. Şöyle bağladı:
Okumaya devam et Haddini Bilmek